ÖZET
Amaç:
Bu çalışmada, Ağrı ili mezbahalarında kesimi yapılan sığırlarda fascioliasis sıklığının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.
Yöntemler:
Araştırma 230 sığır üzerinde yürütüldü. Her bir sığırdan alınan dışkı ve safra sıvısı örneklerinde, sedimentasyonçinko sülfat flotasyon yöntemi ile Fasciola hepatica yumurtalarının varlığı, karaciğer ve safra kanallarında ise postmortem muayene ile erişkin parazit varlığı araştırılmıştır.
Bulgular:
Çalışma 230 sığır numunesi üzerinde yapılmıştır. İncelenen dışkıların 43’ünde (%18,7) Fasciola spp. yumurtası görülmüştür. Karaciğer ve safra kesesinin postmortem incelenmesi sonucunda ise 52 (%22,6) sığırda F. hepatica erişkini saptanmıştır. Dışkı incelemesi ile pozitif olan tüm sığırlar karaciğer ve safra kesesi incelemesinde de pozitif bulunmuştur. Sığırların hiçbirinde Fasciola gigantica erişkini saptanmamış, istatistiksel olarak cinsiyet ve ırk açısından anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir.
Sonuç:
Ağrı yöresindeki sığırlar üzerinde yapılan bu çalışmada F. hepatica'nın önemli oranda yaygın olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen veriler yöre halkının önemli geçim kaynağı olan hayvancılıktaki ekonomik kayıpların önlenmesi için etkili bir korunma ve kontrol programlarının planlanması, uygulanması ve gerek küçükbaş gerekse büyükbaş hayvan yetiştiricilerinin bu enfeksiyonun önlenmesi hususunda bilinçlendirilmesi gerektiği sonucunu ortaya koymaktadır.
GİRİŞ
Fascioliasis; ılıman iklimlere sahip ülkeler başta olmak üzere dünya çapında yaygın olan bir trematod hastalığıdır. Zoonotik karaktere sahip olan bu hastalık başta sığır, keçi, koyun, manda ile deve olmak üzere farklı evcil ve yabani ruminantlar, domuz, köpek, fil, at, eşek, tavşan, kedi gibi hayvanlarda görülebilmektedir (1-3). Fascioliasis normalde bir sığır ve koyun enfeksiyonu olsa da dünyanın çeşitli bölgelerinde önemli bir halk sağlığı problemi olarak da karşımıza çıkmaktadır. Enfeksiyonun 70’ten fazla ülkede en az 2,4 milyon insanı etkilediği ve 180 milyondan fazlasının risk altında olduğu tahmin edilmektedir (1,3,4).
Enfeksiyon oluşturan en yaygın türler Fasciola hepatica ve Fasciola gigantica’dır (5). Son konaklar tarafından enfektif metaserkerlerin kontamine yeşil su bitkileri aracılığıyla oral olarak alınmasını takiben genç parazitler ince bağırsaklarda kistlerden çıkar ve bağırsak duvarını delerek peritona geçer. Karaciğer kapsülasını delerek peritondan parankim dokuya girer ve safra kanallarına ulaşır. Safra kanallarına yerleşerek eşeysel olarak olgun parazit olurlar. Enfektif formların konaklar tarafından alınmasını takiben parazitin türüne göre değişmekle birlikte erişkinliğe ulaşıp yumurtlama kabiliyeti kazanabilmesi için yaklaşık 10-12 hafta kadarlık bir süreç geçmesi gereklidir (6).
Fascioliasiste patojenite; parazitin parankimal göç safhasında oluşan karaciğer tahribatı ve hemoraji ile, göç dönemi sonunda parazitlerin safra kanallarına ulaşmasıyla birlikte mukozayı tahrip etmesi, kanama, tıkanma, safra akımında bozukluk, tromboz, kolanjit, mekanik hasar ve hematofajik aktiviteleri ile ortaya çıkan safra dönemi olmak üzere iki dönemden oluşur. Oluşan hasarda parazitin dikenleri önemli faktördür (7). Fascioliasise bağlı olarak düşük gebelik oranı, et ve süt veriminde azalma, pubertanın gecikmesi, düşük doğum ağırlığı oluşmaktadır (8,9). Bunların yanı sıra enfeksiyona bağlı olarak anemi, hipoalbüminemi, immünoglobulin sentezinde artma ve eozinofili oluşumu da gözlenebilir (10).
Ayrıca protein, vitamin ve mineral açısından zengin bir besin kaynağı olan karaciğerin kısmen veya tamamen imhası önemli ekonomik kayıplara da yol açmaktadır (8,9). Fascioliasis nedeniyle oluşan ekonomik kaybın Brezilya’da (11) yıllık 210 milyon ABD doları, İran’da (12) ise 3 yılda 7,948,332 ABD doları civarında olduğu bildirilmiştir. Elazığ’da (10) yapılan çalışmada F. hepatica enfeksiyonu nedeniyle oluşan ekonomik kaybın 417.089 TL olduğu tespit edilmiştir. Çarşamba Belediye Mezbahası’nda (13) yapılan çalışmada ise 7480 büyükbaş ve 340 küçükbaş hayvan karaciğerinin %29,34’ünün fasciolosis nedeniyle imha edildiği, meydana gelen karaciğer kaybının 7,669 kg olduğunu kaydedilmiştir.
Bu çalışma, Ağrı yöresinde kesilen sığırlarda fascioliasis yaygınlığının belirlenmesi amacıyla yapıldı.
YÖNTEMLER
Etik Kurul Onayı
Bu çalışma için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu’ndan 25/03/2021 tarih ve 2021/03-06 sayılı kararla etik kurul onayı gerekmediği kararı verilmiştir. Çalışmada insan numunesi kullanılmadığından hasta onamı gerekmemiştir.
Örneklerin Toplanması
Bu çalışma, 24.01.2021-20.07.2021 tarihleri arasında Ağrı Et ve Süt Kurumu Mezbahanesi’nde yürütüldü. Çalışmaya kesimi yapılan 230 sığır dahil edildi. Kesimi yapılan her sığırdan dışkı numunesi alındı. Ayrıca her sığırın karaciğer ve safra kanalları makroskobik olarak incelendi. Sığırların yaş, ırk ve cinsiyet bilgileri kaydedildi.
Dışkı Örneklerinin Parazitolojik İncelemesi
Kesim öncesi her bir sığırın rektumundan 30-50 gram dışkı örneği alındı. Dışkı örnekleri sedimentasyon-çinko sülfat flotasyon yöntemi uygulanarak incelendi (14).
Postmortem İnceleme
Kesimi yapılan tüm sığırların karaciğer ile safra kesesi ve kanalları bekletilmeden makroskobik olarak incelendi. Daha sonra yüzeysel olarak sıvazlamak ve basınç uygulamak suretiyle organın iç kısımlarında herhangi bir sertlik veya şişlik olup olmadığı araştırıldı. Şüpheli olan karaciğerlerin birkaç yerinden bıçakla kesit atılarak her iki tarafından el ile sıktırılmak suretiyle parazitlerin ortaya çıkması sağlandı. Sonra tespit edilen erişkin Fascioliasis etkenleri toplanarak %70’lik alkol içeren kaplar içerisine alındı ve tür tayini amacıyla incelendi. Muayeneler esnasında kesimi yapılan sığırların safra keseleri de toplanarak ayrı ayrı plastik poşetlere alındı, etiketlendi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı Laboratuvarı’na getirildi. Laboratuvarda her bir safra kesesi bistüri ile açılarak safra sıvısı cam kaplara boşaltıldı ve üzerine çeşme suyu eklenerek 60 dakika bekletildi. Dipteki tortuya dokunulmadan üst kısım dökülerek üzerine tekrar çeşme suyu ilave edildi ve bu işlem dipteki tortu şeffaflaşıncaya kadar tekrarlandı. Son olarak dipteki tortu üzerine %10’luk formaldehit ilave edilerek makroskobik (erişkin form tespiti için) ve mikroskobik (sedimentasyon-çinko sülfat flotasyon yöntemi ile yumurta tespiti için) olarak incelendi.
İstatistiksel Analiz
Üzerinde durulan özelliklerden kategorik değişkenler sayı ve yüzde olarak ifade edilmiştir. Kategorik değişkenler için oranların karşılaştırmasında Z (t) testi kullanılmıştır. Ayrıca kategorik değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemede ki-kare testi yapılmıştır. Hesaplamalarda istatistik anlamlılık düzeyi %5 olarak alınmış ve hesaplamalar için SPSS (ver:13) ve MINITAB (ver:14) istatistik paket programları kullanılmıştır.
BULGULAR
Çalışmaya dahil edilen tüm sığırların dört yaş üstü olduğu belirlendi. İncelenen 230 sığır dışkısının 43’ünde (%18,7) Fasciola spp. yumurtası saptandı. Karaciğer ve safra kesesi incelemesinde ise 52 (%22,6) sığırda F. hepatica erişkini saptandı (Şekil 1). Dışkı incelemesi ile pozitif olan tüm sığırlar karaciğer ve safra kesesi incelemesinde de pozitif bulundu. Sığırların hiçbirinde F. gigantica erişkini saptanmadı. Bu nedenle dışkıda saptanan tüm yumurtalar F. hepatica yumurtası olarak değerlendirildi (Tablo 1). Irk, cinsiyet ve inceleme yöntemleri açısından istatistiksel olarak bir anlamlılık tespit edilmedi.
TARTIŞMA
Gerek büyükbaş gerekse küçükbaş hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı ülkelerde karaciğer trematodları ciddi bir problem olarak karşımıza çıkmaya devam etmektedir. İnsan sağlığına olan direkt etkileri yanında, dünya nüfusundaki artışa paralel düzeyde gıda üretiminde artışın yapılamaması da dikkate alındığında, hayvansal üretimi kısıtlayan bu ve benzeri hastalıklar günümüz koşullarında daha da önemli hale gelmektedir (10).
Önemli ekonomik kayıplara neden olan fascioliasis ile ilgili pek çok çalışma yapılmış olup birbirinden farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Yapılan çalışmalarda; Danimarka’da %25-29,3 (15), Güney Afrika’da %2-14,4 (16), Tanzanya’da %14,5 (17), Zambiya’da %64,4 (18), İran’da %8,48 (19), Etiyopya’da %16,8 (20), oranlarında F. hepatica tespit edilmiştir. Ülkeler arasında görülen bu fark iklim koşullarındaki farklar, bitki örtüsü, bataklıkta otlatma, mera, akarsulara veya göletlere erişim ve bölgenin endemik olup olmamasıyla bağlantılı olabilir (5).
Türkiye’de farklı zamanlarda yapılan mezbaha çalışmalarına bakıldığında, farklı yöntemlerle çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Postmortem inceleme ile yapılan çalışmalarda sığırların; Van’da %50,3’ünde (21), Samsun’da %25,3’ünde (22), Afyon’da %4,6’sında (23), Malatya’da %4,42’sinde (24), Isparta’da %0,9’unda (13) F. hepatica pozitifliği saptanmıştır. Karaciğer incelemesinde Erzurum’da %21,21 ve %5’inde (9,25) F. hepatica pozitifliği saptanmıştır. Dışkı bakısı ve ELISA testlerine göre Kayseri’de %15,8 ve 69,2’sinde (26), Nevşehir’de %2,02 ve %3,03’ünde (27) F. hepatica saptanmıştır. Elazığ’da yapılan retrospektif çalışmada ise sığırların %7,94’ünde F. hepatica saptandığı belirtilmiştir (10). Bu çalışmanın yapıldığı Ağrı ilinde yapılan bir çalışmada ise fasciolosisin yaygınlığı dışkı muayenesi ile %33,5 (63/188), kopro antijen ELISA testi ile %78,7 (148/188) oranında saptanmıştır (28).
Bu sonuçlara göre, çalışmamızda elde edilen F. hepatica yaygınlık oranları postmortem inceleme sonuçlarıyla karşılaştırıldığında Isparta (13), Afyon (23) ve Malatya (25) yöresinde yapılan çalışmalardan daha yüksek, Van (21) ve Samsun (22) yöresinde yapılan çalışmalardan ise daha düşük oranda çıkmıştır.
Dışkı inceleme sonuçlarıyla karşılaştırıldığında; Kayseri (26) ve Nevşehir (27) yöresinde yapılan çalışmalardan daha yüksek, Ağrı (28) yöresinde yapılan çalışmadan ise daha düşük oranda F. hepatica pozitifliği saptanmıştır. Sadece karaciğer muayenesiyle Elazığ (10), Erzurum (9,24) bölgesinde yapılan çalışma sonuçlarına göre çalışmamızda daha yüksek oranda F. hepatica erişkini tespit edilmiştir.
Bu çalışmada postmortem incelemede (%22,6), dışkı incelemesine (%18,7) göre daha yüksek oranda pozitiflik bulunmuştur. Karaciğer ve safra yollarında yumurtlama erginliğine ulaşmamış erişkin parazitlerin bulunması ve yumurtlamanın dönemsel olması nedeniyle dışkıda daha düşük bir oranın tespiti beklenen bir durumdur.
Ağrı, sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından Türkiye ortalamasının altında bulunan bir ilimiz olup ekonomik faaliyetleri çoğunlukla büyükbaş hayvancılık ve tarım sektöründe yoğunlaşmaktadır (29). Bu durumun en başta gelen nedenleri olarak bölgede mevcut olan mera ve geniş çayırlarla sağlanan rekabet avantajı, kırsal alan nüfusunun ülke ortalamasına göre yüksek olması ve gelişmiş bir sanayinin olmaması gösterilebilir (30). Bölge, Türkiye sığır varlığının en başta gelen merkezleri arasında yer almaktadır (31). Ayrıca bölgede bulunan Doğubayazıt Sazlığı sulak alanı, Doğubayazıt Havzası’nda Balık Gölü, Saz Gölü ve Gölyüzü Gölü olmak üzere üç büyük göl yanında, Sarısu Çayı, Sarısu Ovası ve sazlığı, Murat Nehri ve diğer bazı dere ve çayların oluşturduğu gölet ve sulak alanlar, akarsuların taşıdığı suların birikmesiyle oluşan göller, sazlık ve bataklık alanlar Fasciola biyolojisinde ve arakonak popülasyonunun yaşamını sürdürmesinde etkin olan iklim şartlarının oluşumunda önemli etkenlerdir (32,33).
SONUÇ
Çalışmada elde ettiğimiz veriler oransal olarak yüksek olup, önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Bu nedenle prevalansın gidişatının takip edilmesi için daha kapsamlı ve süreklilik arz eden çalışmaların yapılması, kayıpların önlenmesi adına hayvan sahiplerinin bilinçlendirilmesi ve tedavi amaçlı programların geliştirilmesine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
Etik
Etik Kurul Onayı: Bu çalışma için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu’ndan 25/03/2021 tarih ve 2021/03-06 sayılı kararla etik kurul onayı gerekmediği kararı verilmiştir.
Hasta Onayı: Çalışmada insan numunesi kullanılmadığından hasta onamı gerekmemiştir.
Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu ve editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.
Yazarlık Katkıları
Konsept: M.Ş., M.T.A., Z.T.C., Dizayn: H.Y., S.A., M.T.A., Z.T.C., Veri Toplama veya İşleme: M.Ş., M.T.A., R.Y., Analiz veya Yorumlama: M.Ş., M.T.A., R.Y., Z.T.C., Literatür Arama: S.A., H.Y., R.Y., Yazan: R.Y., M.T.A., M.Ş.
Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir.
Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.