ÖZET
On dört yaşında erkek hasta yedi gündür devam eden öksürük, hışıltılı solunum, nefes darlığı ve balgam çıkarma yakınmalarıyla başvurdu. Hastaya bronşiyal astım ve pnömoni ön tanılarıyla tedavi başlandı. Tedaviye rağmen klinik ve radyolojik düzelme gözlenmedi. Toraksa yönelik yüksek çözünürlüklü spiral bilgisayarlı tomografide, sol akciğer üst lob apeksinde 8x7 cm ebatlarındaki kavite içerisinde spiral şeklinde Ascaris lumbricoides’e ait tipik görünüm izlendi. Sol akciğer alt lob süperiorda ve lingulada hiler düzeyde bronş boyunca devamlılık gösteren gezici pnömonik infiltrasyonlar gözlendi. Periferik kan yaymasında eozinofili (%40), serolojik incelemede ise yüksek serum immunoglobulin E düzeyi (350 IU/mL; normal: 0-100) saptandı. Bu bulgularla hastaya “A. lumbricoides’e bağlı Löffler sendromu” tanısı konuldu. Hastaya mebendazol 2x100 mg/gün (üç gün) verildi ve hasta başarıyla tedavi edildi. Gelişmekte olan ülkelerde tedaviye dirençli bronşiyal astım ve pnömoni ile başvuran hastaların ayırıcı tanısında Löffler sendromu da düşünülmelidir. Paraziter enfeksiyonların erken tanısında radyolojik görüntülemeler yararlı olabilir. Bu olguda radyolojik yöntemle erken tanı konulması ve tedavi verilmesi gereksiz ilaç kullanımını ve ilişkili olabilecek komplikasyonları önlenmiştir. (Turkiye Parazitol Derg 2013; 37: 288-91)