ÖZET
Amaç:
Bu çalışma Kist Hidatiğin bölgemizdeki yoğunluğunu belirterek, Türkiye’de enfeksiyonun coğrafi dağılımına katkıda bulunmak ve farklı lokalizasyonlardaki Kist Hidatik olgularının yaratacağı klinik karmaşayı vurgulamak amacı ile yapılmıştır.
Yöntemler:
2003-2013 yılları arasında Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı laboratuarında Kist Hidatik tanısı almış olguların yaş, cinsiyet, organ tutulumu ve histopatolojik detay açısından değerlendirmeleri yapılmıştır
Bulgular:
Çalışmada 459 Kist Hidatik olgusu belirlenmiştir. Olgularda en sık lokalizasyon, karaciğer (n:280, %61) ve akciğerde (n:86, %18,7) tespit edilmiştir. Bu organları, böbrek (n:12, %2,6), beyin (n:12, %2,6) ve dalak (n:9, %2,3) izlemiş, 31 olguda (%6,7) birden fazla organ tutulumu izlenmiş olup, 10 olgu (%2,2) ile en sık karaciğer-akciğer birlikteliği izlenmiştir. 64 olguda (%13,9) akciğer veya karaciğer tutulumu olmaksızın diğer organ tutulumu izlenmiştir.
Sonuç:
Kist Hidatik bölgemizde endemik olarak görülen, önemli bir sağlık problemidir. Karaciğer ve akciğer dışında vücudun birçok bölgesinde izlenebilmektedir. Bu farklı lokalizasyonlar, endemik bölgelerde ayırıcı tanı problemlerine yol açmaktadır. (Turkiye Parazitol Derg 2015; 39: 103-7)