ÖZET
Sonuç:
Her bölgenin kendi seroprevalansına sahip olması gebelik taramalarının planlanması açısından önem taşımaktadır. Bölgemizdeki seropozitiflik oranları ülkedeki diğer çalışmalarla uyumludur. Toplumda CMV seropozitifliği çok yüksek olduğu ve etkili bir tedavisi ya da aşısı olmadığı için taranması gerekli olmayabilir. T. gondii ve Rubella taramaları ise hem bağışıklık oranlarının daha düşük olması hem de aşı ve tedavi seçeneklerinin var olması sebebiyle önerilebilir.
Bulgular:
Elde edilen veriler sonucunda anti-Toxo için IgM ve IgG pozitiflik yüzdeleri sırasıyla 1.4 ve 30.9 olarak hesaplandı. Anti-Rubella IgM pozitifliği %0.7, anti-Rubella IgG pozitifliği %91, anti-CMV IgM pozitifliği %2, anti-CMV IgG pozitifliğinin ise %98.8 olduğu tespit edildi.
Yöntemler:
Çalışmamıza hastanemiz polikliniklerine Ocak 2018-Aralık 2020 tarihleri arasında başvuran, doğurganlık çağındaki (18-49 yaş) kadınlarda çalışılması istenen anti-Toxo IgG, anti-Toxo IgM, anti-Rubella IgG, anti-Rubella IgM, anti-CMV IgG ve anti-CMV IgM tetkikleri dahil edilmiştir. Testler mikrobiyoloji laboratuvarımızda ELISA yöntemiyle Architect i2000 (Abbott, ABD) ve COBAS e601 (Roche, Almanya) cihazlarında çalışılmıştır.
Amaç:
Toxoplasma gondii (T. gondii), Rubella ve Cytomegalovirüs (CMV) enfeksiyonları gebelikte geçirildiğinde fetüste ağır tablolara sebep olabilmektedir. Çalışmamızda, hastanemize başvuran doğurganlık çağındaki kadınların T. gondii, Rubella ve CMV enfeksiyonlarına yönelik seropozitiflik oranlarının incelenmesi amaçlanmıştır.