ÖZET
Leishmaniasis dünyanın ve Türkiye’nin ciddi halk sağlığı problemlerinden biridir. Son yıllarda leishmaniasis kontrol stra-tejileri arasında aşı çalışmalarına olan ilginin giderek artması konuyu daha güncel hale getirmiştir. Buna göre de derlemenin amacı; leishmaniasise karşı şimdiye kadar yapılan aşı çalışmalarıyla ilgili son bilgileri aktarmak, etkin bir aşı elde edilmesinde ortaya çıkan problemleri açıklamak ve bundan sonraki aşı çalışmalarında uygulanabilecek yeni yaklaşımları ortaya koymaktır. Leishmaniasise karşı geliştirilen aşı adayları üç jenerasyona ayrılabilir. Birincisi; ölü parazitlerden ve canlılığı azaltılmış parazit-lerden, ikincisi, saflaştırılmış antijenlerden, canlı parazitlerden (knock out ve suicidal cassettes), rekombinant antijenlerden, üçüncü ise DNA aşılarından oluşmaktadır. Ayrıca tatarcık tükürük antijenleri, dendritik hücreler ve non-patojenik L.tarentolae türleri de aşı adayı olarak kullanılsa da henüz etkin bir aşı bulunamamaktadır. Son yıllarda birçok enfeksiyon hastalığı için poli-merlere dayalı aşı çalışmalarına önem verilmektedir. Bunun nedeni polimere bağlanmış antijenlerden oluşan konjugatların immunojenliğinin, antijenlerin tek başına kullanılmasına göre daha yüksek olmasıdır. Ancak literatür analizine göre leishmaniasise karşı aşı geliştirilmesinde polimerlere dayalı yaklaşım bulunmamaktadır. Leishmania promastigotlarının yüzey antijeni olan lipofosfoglikan (LPG)-Poliakrilik asit polimeri (PAA) konjugasyonu leishmaniasise karşı aşı adayı olarak ümit verici olabileceğinden, tarafımızdan bu konuyla ilgili 1085170SBAG–4007 nolu TÜBİTAK proje çalışmaları yürütülmektedir.