ÖZET
Bu çalışmanın amacı hemodiyaziz (HD) hastalarında Toxoplasma gondii’nin seroprevalansını saptamak ve bu hastalarda bir risk faktörü olarak toksoplazmozun önemini ortaya koymaktır.
Çalışma 26.12.2013-01.01.2016 tarihleri arasında Van Yüzüncü Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde, kronik böbrek yetmezliği olup HD’ye giren hastalar üzerinde yürütüldü. Hasta grubu olarak, kronik böbrek yetmezliği olup HD uygulan 150 hasta; kontrol grubunu olarak ise, bilinen herhangi bir kronik hastalığı olmayan ve herhangi bir immünosüpresif tedavi almayan 50 kişi dahil edildi. Anti-T. gondii IgG ve IgM antikor seviyelerini belirlemek için ELISA yöntemi kullanıldı. Hasta ve kontrol grubuna, T. gondii’nin bulaşmasına neden olabilecek risk faktörlerini içeren bir anket uygulandı.
Çalışmamızda toplam 150 HD hastasının 89’u (%59,3) anti-T. gondii IgG antikoru, 4’ü (%2,7) IgM antikoru yönünden seropozitif bulunmuştur. Kontrol grubundaki 50 sağlıklı bireyin 14’ü (%28) anti-T. gondii IgG antikoru yönünden pozitif bulunurken, bu grupta IgM antikoru yönünden pozitiflik saptanmamıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirmede, kronik böbrek yetmezliği ile hem anti-T. gondii IgG (p<0,01) hem de IgM antikoru (p<0,05) sıklığı arasında ayrı ayrı anlamlı ilişki saptanmıştır. Çalışmada anti-T. gondii IgG antikorunu belirleme sıklığında cinsiyet ve yaş grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmazken, anti-T. gondii IgM antikorunu belirleme sıklığında hem cinsiyet (p<0,05) hem de yaş grupları (p<0,05) arasında fark belirlenmiştir. Hasta grubuna ait bazı yaşam koşulları ve alışkanlıklar, istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve sadece çiğ köfte yeme alışkanlığı ile toksoplazmoz seropozitifliği arasında anlamlı bir ilişki (p<0,05) saptanmıştır.
Sonuç olarak HD hastalarının takibini yapan hekimlerin toxoplasmosisi risk faktörleri arasında değerlendirmesi gerektiği düşünülmüştür.