ÖZET
Entomofobi böceklerden anormal bir şekilde ve kalıcı olarak korkmaktır. Bu hastalığa maruz kalanlar bir çok böceğin her hangi bir tehdit unsuru olmadığını bildikleri halde yoğun bir anksiyete yaşarlar. Benzer bir fenomen olan araknofobi ise örümceklerden korkmaktır. Hipokondriyal bir psikoz olan delüzyonal parazitoz ise genellikle monosemptomatiktir. Bu hastalığa yakalananlar inançlarını destekleyecek objektif bir kanıt olmamasına karşın, hayvan parazitleri ile enfekte olduklarına inanmaktadırlar. Şikayetleri genellikle deri enfestasyonu ile ilgilidir ancak gastrointestinal sistem tutuluşuna yönelik rahatsızlıklarla da karşılaşılmaktadır. Hastalar kendi derileri, giysileri ve çevrelerinden muayene edilmesi amacıyla çok sayıda örnek getirirler. Hastaların büyük bir çoğunluğu psikiyatrik yardımı reddederler. Primer olgular monodeluzyonel bir hastalık gibi spontan olarak ortaya çıkarken; sekonder olanlarda başlangıç tıbbi, nörolojik ya da psikiyatrik bir hastalığı takip eder. Paylaşılan deluzyon –folie a deux- deluzyonal parazitozda oldukça sık karşılaşılan bir fenomendir. Aynı ailedeki birden fazla kişide benzer psikoz görülür ve karakteristik deluzyonal durum bir birini andırır. Sekonder kurbanlar genellikle eşleri tarafından tahakküm altına alınmış çocuk gibi boyun eğen ya da aile harmonisini korumaya çalışan aile üyeleridir. Deluzyonu şiddetli olmayan olgulara herhangi bir psikofarmakolojik ilaç verilmeden yardımcı olunabilir. Hastanın semptomları sempatik yolla danışmanlık verilerek ve güveni kazanılarak giderilebilir. Semptomatik ilaç tedavisi kaşıntı, ağrı ve diğer bulguları hafifletmek için uygulanabilir. Hastaları empatiyle tedavi etmek ve yargılamadan sıkıntılarını ifade edebilecekleri bir ortam sağlamak çok önemlidir. Günümüzde delüzyonal parazitoz tedavisinde amisülprid, risperidon, olanzapin gibi ikinci kuşak antipsikotikler yaşa uygun dozajda kullanılabilir.