Prof. Dr. MEHMET ALİ ÖZCEL HOCAM ve PARAZİTOLOJİ
Kıymetli saygıdeğer hocam merhum rahmetli Prof. Dr. Mehmet Ali ÖZCEL’in hayatını önce kısaca ana hatları ile özetlemek istiyorum. M. Ali ÖZCEL Hocam 1 Mart 1931 İzmir Karşıyaka doğumludur. İlk, orta ve lise eğitimini Karşıyaka’da; veteriner fakültesini de Ankara’da okumuştur. Bu arada merhum eşi Güler hanımla ilkokulda aynı mahalleden çocukluk arkadaşı ve sonra ilk aşk ve son aşk olarak devam eden serüvenleri, 7 Eylül 1957’de evlilikle sonuçlanmış, aileye 2 erkek (Levent ve Alphan) ve 1 kız evlat katılmıştır. Ne var ki yaşam güzellikleri getirdiği gibi acıları da getiriyor. Kızları Deniz 1980 senesinde 17 yaşında iken rahmetli olmuştur. Şu anda 2 oğlu evli ve her ikisinden de ikişer torunu vardır.
Bendeniz, parazitoloji kürsüsünde doktora yapmak üzere kürsüye geldiğimde M. Ali Hocam ile 1976 yılının Ağustos ayında tanıştım ve aynı yıl Eylül ayında çalışmaya başladım. M. Ali Hocam yeni profesör olmuştu ve sık sık yurt dışı kongrelere giderdi. Parazitoloji anabilim dalı için WHO, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Avrupa Birliği destekli için birçok proje yürütmüştür. Chicago’da işletmecilik eğitimi almış, Washington’da “Naval Medical Research Institut” de sıtma için hazırlanan aşının ön çalışmalarına katılmıştır. Şu anda Türkiye’de bulunan parazitoloji anabilim dallarında çalışan birçok parazitolog arkadaşımız Ege Parazitoloji’den ihtisas ve doktora almıştır. Prof. Dr. Abdullah İnci Hocamızın dediği gibi “Muhteşem hocamız” biz parazitologların lideri, akıl hocası, babası, ağabeyi ve dert ortağı olmuştur.
Bu projeleri yürütürken proje ekibini bir ahenk içinde kendisi de çalışmalara katılarak, eğitici ve dost olarak ikisini de aynı anda yürütebilmiştir. Hem başkan hem baba hem ağabey ve dert ortağı idi. Bir sıkıntımız olduğunda bizi dinler ve çözüm bulmaya çalışırdı. Mesai saatlarine uymak için sabah 8.00 akşam 17.00 çalışmamız gerektiğini biliyorduk. Ancak bu M. Ali Hocam için doğru değildi. “Araştırmacının çalışma saati diye bir sınırlama yoktur, çalışma ne zaman biterse mesai de o zaman biter” derdi.
O zamanlar temel tıp bölümleri, kürsü olarak anılırdı. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kurulduktan sonra kürsüler Anabilim Dalları oldular. O dönem kürsü başkanımız rahmetli Prof. Dr. Şevket Yaşarol Hocamızdı, fakat birlikte kürsüyü yönetirlerdi, zaman zaman tartışsalar da orta yolu bulurlardı. Ben kürsüye başladığımda Türkiye Parazitoloji Derneği’ni birlikte kurmuşlar, önce Prof. Dr. Şevket Yaşarol Hocam ve daha sonra Prof. Dr. M. Ali Özcel Hocam başkan olmuşlardır.
Hocamız, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı’nı da Yaşarol Hocam ile birlikte kurmuşlar. Daha sonra tıbbi biyoloji anabilim dalını kurmuş ve başkanlığını üstlenmiştir. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü’nün Müdürlüğünü ve Tıp Fakültesi’nde Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nı, ayrıca Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Dekan Yardımcılığı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’nı yürütmüştür. Parazitoloji anabilim dalı başkanı iken emeklilik zamanı gelmiş olduğu için bir sene Dekanlık yaptıktan sonra 1998 yılında emekli olmuştur. Fakat emekli olduktan sonra evinde oturmamış, 22 sene haftada en az 3-4 gün anabilim dalına gelerek sabah 9.00 akşam 16.00 aralığında bizlere rehberlik etmeye devam etmiştir. Geldiğinde “arkadaşlar dün akşam uykum kaçtı, şu konuda bir proje düşündüm, onu planlayalım” veya ‘’ saat 16.00 oldu ben gidebilir miyim arkadaşlar’’derdi, biz de “Hocam ne demek, nasıl isterseniz” derdik. Emekli olduktan sonra bölümde bir odası vardı ve bunun için çok mutluydu, daha sonra Ürkmez Avcılar Derneği’ni kurmuş ve dernek üyesi avcılara seminerler düzenlemiştir.
Hocamız, Türkiye Parazitoloji Derneği’nde parazitoloji, leishmaniosis ve tropikal hastalıklar ile ilgili ulusal ve uluslararası kongreler düzenlemiş, o kongrelerimizin hazırlanmasında bizleri de ekip olarak görevlendirmiş ve dolayısı ile bu konuda da eğitilmişizdir. Genç arkadaşlarımız bizleri, M. Ali Hocamızla çalışabildiğimiz için şanslı buldular. Evet çok haklılar.
Prof. Dr. M. Ali Özcel Hocamızın Avrupa ve Dünya Parazitoloji Federasyonu’nda aldığı görevler: Avrupa Parazitoloji Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi (1984-1988); Dünya Parazitoloji Federasyonu, 2. Başkanı (1990-1994); Dünya Parazitoloji Federasyonu Başkanı (1994-1998).
Hocam ile tam 44 yıl çalıştım, o kadar çok yazacağım var ki kendisini bence anlatmak mümkün değil, kendisi ile çalışmak ve parazitolojiyi solumak lazım. Bana öğrettikleri için kendisine minnettarım. Allah kendisinden razı olsun hepimizin ama hepimizin yolunu aydınlattığı için. Biz hakkını ödeyemeyiz. Allah rahmet eylesin, hakkını umarım helal etmiştir bizlere. Mekanı cennet olsun ışık ve nurlarla dolsun. Babamdı, ağabeyimdi ve hocaların hocası sevgili hocamdı. Melekler yoldaşınız olsun. Kendimi çok şanslı hissediyorum hocamı tanıdım ve kendisi ile çalışabildim.
Hocamız her yeni yıla girerken, yılbaşı şiiri yazar ve yılbaşı partisinde bize büyük bir zevk ile okurdu. İzninizle şiirini burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
Saygı ve Sevgilerimle,
Prof. Dr. Mucie Ak (Emekli)
2001 yılı başlıyor,
Herkez birbirine armağanlar alıyor, Başkandan sizlere
Parazitolojide tüm yetişenlere
Parazitoloji ile bir yerlere gelenlere
Diyelim ki dönün eski günlere
Gelin birbirimize destek olalım,
Yeni yıla yıla girelim elele
Yeni bir yıla girerken
Daha vakit varken
Sarılın birbirinize
Kırmayın, üzmeyin,
Sonra yazık olur sevdiklerinize
Gönül zenginliği
Sevecenlik sizinle olsun,
Paraya pula aldanmayın,
İnsanlık içinize dolsun,
Bu yılbaşında,
Gelin bir yılbaşı menüsü yapalım,
İçine de tüm,
Parazitologları katalım,
Bizleri sevmeyenleri
Dışarı atalım,
Menüye bir tutam anlayış,
Biraz da incelik katalım,
Karıştıralım,
Daha neler gerekli bir bakalım,
Avuç dolusu hoşgörü,
Bir de delikli süzgeç,
İyice eleyip sık dokuyalım,
Birbirimize bakarken,
Onu gözlerinden okuyun,
Menüyü iyice karıştırın,
Ama sakın taşırmayın,
Taşmak isteyen duygularınızı da,
Alın ellerinize saklayın,
Daha neler eksik ise,
Hepsini hayallerinizden alın,
Bir miktar da sevecenlik katın,
Karabiber tuz yerine,
Bir dilek tut kendine
Bu menüyü şarkılarla ısıtın,
Türkülerle karıştırın,
Ama sakın kaynatmayın,
Parazitolojide beklentilerinizi
Boşa atmayın,
Bu parazitoloji kazanında,
Tüm parazitoloji ailesi yanınızda,
Bilgilerinizi boşaltın,
Bu dostluk kazanında,
Başarılarınızı da çoğaltın,
Yeni yıl dileklerinizi,
Yeni yılda
Tüm beklentilerinizi
Yavaş yavaş ekleyin
Yılbaşı menüsü olmak üzere
Biraz daha bekleyin,
Savaşırken başarı yolunda
Sakın kaybetmeyin
Bu yılbaşı menüsünü,
Sevgi marmelatı ile süsleyin
Üzerine bir miktar,
Duygu şerbeti ekleyin,
Gök kuşağından renkler katın,
Doğan güneşi, yıldızları,
Karşınıza alın, doyasıya bakın,
Şimdi Parazitoloji size
Her zamandan daha yakın
Bakın……………………………….
Güneş yerinden doğacak,
Yeni umutlar, yeni dilekler,
Sizlerle,
Fırtınalar koparacak
Fakat her şeye rağmen sonunda
Parazitolojide de,
Bereket yağmurları yağacak,
Ve sizler yeni başarılara doğru,
Koşacak,
Koşacaksınız,
Yeni yılınız kutlu,
Başınız daima dik olsun.
Merak ettiniz mi?
Nasıl başladı Parazitoloji
Ege Tıpta
Üniversite 3 yaşında
43 yıl önce
Parazitoloji bayrağı açıldı
Bir sonbahar günü
Yaşarol ve Özcel göreve başladı
Birlikte çalışalım dediler
Bir masa iki sandalye ile
Yukarıda bir salonun
Köşesinde beklediler
Ege Tıp 3.cü sınıf öğrencilerine
Parazitoloji anlatın dediler,
Pratik yaptırmak da gerekli
Hiçbir olanak yoktu ki
Bir kitap, birkaç tüp
Ve bakır kaplar
İki kişi, bir de Dursun efendi
Ne yaparlar?
Yoktu sermayemiz
Birbirimize baktık
Nerede kaldı gayretimiz
Bir mikroskop
Birazda kimyasal madde aldık
Pratiklerde hep
Doymuş tuzlu suya daldık
Parazitolojide bir fidan
Dikilmişti ama
Yoktu sulayan
Yine de Parazitoloji fidanı
Yeşermeye başladı
Parazitoloji kürsüsü ise
Kapıyı araladı
Derken Dekanlık bize
İki oda bir laboratuvar bağışladı
Bir de pratik salonumuz vardı
Sonra Ünsal ve Okan geldi
İlk asistanlarımız
Parazitolojide ilk uzmanlarımız
Bir macera başlıyordu
O günlerde Parazitoloji
Bir batıyor
Bir çıkıyordu
Yeşeren ağaç bir türlü meyve vermiyordu
Gelişen Tıp Fakültesine
Parazitler yetmiyordu
Ne gerek var parazitlere deniyordu
Yaşarol’u bir telaş aldı
Parazitoloji yerinde kaldı
Özcel geldi dışarıdan
Baktılar elimizde neler kaldı
Ne verebiliriz dediler, düşündüler
Poliklinik laboratuvarını kurdular
Daha bir şeyler noksandı
Herkes parazitolojiyi
Koproloji sandı
Seroloji, immünoloji
Laboratuvarlarıyla
Kendine geliyordu parazitoloji
Serolojik tanı başladı
Toxoplasmosis, kist hidatik derken
Parazitoloji ağacı çiçek açtı
Daha neler vardı elimizde
Beklentilerimiz, ümitlerimiz
Ve de Parazitoloji sevgimiz
Yetmiyordu bize, daha derin duygularla
Yeni ufuklar vardı gönlümüzde
İşte Parazitoloji Derneği
Böyle doğdu.
1976 yılının bir sonbahar gününde.
Kollarını parazitologlara açmış oldu.
Parazitolojiyi Tüm Türkiye’ye
Ve Üniversitelere yaymak
Anadolu insanını
Parazit hastalıklarından kurtarmak
Hedefi belirlendi
Ege Tıpta Parazitologlar
Bu hedefe kilitlendi
Ege Tıpta Parazitoloji
Gelişti
Bir ana oldu, üredi
Üretken oldu
Coştu coştu
Daha da ileriye koştu
Akdeniz’i geçti
Avrupa’ya da gelin dedi, Bakın daha neler oldu
Türkiye Parazitoloji ile
Avrupa’da Patron oldu
Uluslararası ve ulusal kongreler birbirini izledi
Parazitoloji esas cevherini
Dünya kongresine gizledi
Bir muhteşem kongre
Yağmurla bereket buldu
Ege tıpta parazitoloji
Dünya Parazitolojisine önder oldu
Parazitologlar açtılar ellerini
Kucakladılar dünyayı
Bir dahaki kongrede
Fethettiler Japonya’yı
Japonya İmparatoru
Ufak tefek ama biyolog
Bu Kongremizde
İmparator da oldu parazitolog
Bu macera bitmedi,
Parazitoloji ise bizlere yetmedi,
Tropikal hastalıklar vardı sırada
Kongreler yaptık
Van’da, Urfa’da
Bizlere yorulmadınız mı? dediler
Eski Parazitologlar
Gençlere el verdiler
Onlara şunu söylediler:
Haydi gençler,
Bizden daha iyi olun.
43. Kuruluş Yıldönümünüz Kutlu Olsun.