ÖZ
Amaç
Literatüre bakıldığında, fırsatçı patojen mikrosporidiaların yaygınlığının çalışmalardaki örneklem durumuna ve bölgelere göre farklı oranlarda raporlandığı görülmektedir. Bununla birlikte çalışmaların büyük bir çoğunluğu bağışıklığı yetersiz kişilerde gerçekleştirilmiştir. Bağışıklığı yetersiz kişilerin fırsatçı patojenlerden korunması için toplumda o patojenin yaygınlığının belirlenmesinin çok önemli olduğunu düşünmekteyiz. Bu sebeple, mevcut çalışmada hastalık grubu gözetmeksizin Düzce ve Bolu illerinden gaita numuneleri mikrosporidia açısından araştırılmıştır.
Yöntemler
Bu çalışmada Düzce ve Bolu illerinde yaşayan insanlardan toplam 400 gaita numunesi temin edilmiştir. Örnekler ilk olarak trikrom boyama ile boyanarak mikroskopta 100x büyütmede incelenmiştir. Yine her örnekten DNA izolasyonu yapılmış ve sonrasında türlere özgü primeler kullanılarak polimeraz zincir reaksiyonu ile tür tespiti gerçekleştirilmiştir. Mikrosporidia varlığının yaş, cinsiyet ve ishal durumu ile ilişkisi istatistiksel olarak araştırılmıştır.
Bulgular
Mikroskobik incelemeler sonucunda 400 örneğin 25’inde (6,25) mikrosporidia sporları saptanmıştır. İllerin kendi içerisinde değerlendirilmesi sonucunda Düzce örneklerinin %6,6’sında (14/212) Bolu örneklerinin %5,8’inde (11/188) mikrosporidia sporları görülmüştür. Moleküler analizin sonucunda 400 örnekten 49 tanesinde (12,25) mikrosporidia saptanmıştır. Pozitiflik oranlarının Düzce için %11,3 (24/212) ve Bolu için %13,3 (25/188) olduğu görülmüştür. Tespit edilen sporların Enterocytozoon bieneusi türüne ait olduğu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda patojenin varlığı ile ishal şikayeti, cinsiyet ve yaşın arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür.
Sonuç
Çalışmamızdaki mikrosporidia varlığının bağışıklığı yeterli kişilerde raporlanan oranlarla benzer düzeyde olduğu görülmektedir. Bu durum, mikrosporidia türlerine maruz kalmanın yaygın olduğunu ve sağlıklı bireylerde herhangi klinik belirti göstermeden enfeksiyonun toplumda sürekli devam ettiğini göstermiştir. Literatürde mikrosporidia varlığı ile gastrointestinal şikayetlerin ilişkili olduğunu bildiren çalışmalar varken tam tersi durumun da varlığı raporlanmıştır. Özellikle bağışıklık sistemi açısından kronik bir rahatsızlığı olmayan kişilerde mikrosporidia türleri kendini sınırlayan ve klinik belirti göstermeyen enfeksiyonlar oluşturması sebebiyle bazı çalışmalarda şikayetlerle mikrosporidia ilişkisinin olmadığının raporlanması normal bir durumdur.