ÖZET
Yöntemler:
Bu çalışmada, Ağrı ili ve ilçelerinde 0-6 aylık 200 buzağı ve 1 yaştan büyük 200 sığır rektumundan bir ceviz büyüklüğünde dışkı örneği alınarak, doymuş çinko sülfat flotasyon yöntemi ile preparatlar hazırlandı ve preparatlar ışık mikroskobunda incelendi.
Bulgular:
Dışkı örnekleri incelenen 0-6 aylık 200 buzağının 70’inde (%35), bir yaş üstü 200 sığırın 21’inde (%10,5) T. vitulorum yumurtası saptandı. Bir yaş üstü sığırlar ile buzağılar arasındaki pozitiflik farkı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,001). Dışkı bakısı yapılan buzağıların 22’sinde (%11) ise Trichostrongylidae spp. yumurtaları saptandı.
Sonuç:
Ağrı iline bağlı Diyadin, Eleşkirt, Doğubayazıt, Hamur, Taşlıçay, Tutak ve Patnos ilçelerinde buzağılarda T. vitulorum yaygınlığının yüksek olduğu saptanmıştır. Sığır yetiştiriciliğinde önemli verim düşüklüğüne neden olan bu parazitin yayılışı ile ilgili daha büyük çaplı araştırmaların yapılması gerektiği kanaatindeyiz.
Amaç:
Sığır, manda ve bizonların ince bağırsaklarında parazitlenen Toxocara vitulorum, Türkiye dahil, nemli iklime sahip tropikal ve subtropikal iklim kuşağında bulunan ülkelerde görülmektedir. Erişkin parazitler özellikle buzağılarda iştahsızlık, zayıflama, ishal veya kabızlık gibi sindirim bozukluklarına ve bazen ölümlere neden olabilmektedir. Bu çalışma, Ağrı yöresi sığırlarında T. vitulorum’un yayılışını araştırmak amacıyla yapıldı.
GİRİŞ
Toxocara vitulorum (T. vitulorum), Türkiye dahil nem oranı yüksek ılıman iklim kuşağına sahip tropikal ve suptropikal ülkelerde görülen ve özellikle altı aydan küçük buzağılarda ekonomik kayıplara yol açan intestinal bir askarittir. Bizon, manda, malak ve sığırların ince bağırsağında yaşayan bu solucanın dişisi 8-30 cm ve erkeği ise 6-25 cm uzunluğundadır (1-4).
T. vitulorum yumurtası kalın kabuklu olup çevre şartlarına karşı oldukça dirençlidir (5,6). Meralar ve sığır yetiştiriciliğinin olduğu yerleşim yerlerinde çevreye saçılan bu yumurtalar uzun yıllar enfeksiyon yapma yeteneklerini korurlar. Konaklar tarafından yutulan enfektif yumurtalar bağırsakta açılır. Yumurtalardan çıkan larvalar bağırsak duvarına nüfuz eder ve bağırsak duvarını delerek karaciğer ve akciğerlere ulaşır, buradan da tekrar bağırsağa döner. Larva göçü olarak adlandırılan bu dönemde larvalar bağırsak duvarında hasara, karaciğer ve akciğerde fokal nekroz odaklarına ve bölgesel lenf yumrularının yangısı sonucu eosinofiliye sebep olur (7-9).
T. vitulorum’un hem doğum öncesi intrauterin yolla hem de doğum sonrası süt ile bulaşıp enfeksiyona yol açtığı bilinmektedir. Doğum sırasında meme bezlerine göç eden larvalar gebeliğin son aşamalarında aktivite kazanarak, plasenta yoluyla prenatal enfeksiyona neden olurken, kalan larvalar meme dokusunda kolostrum ve süt yoluyla yavruları enfekte etmeye devam eder. Doğum sonrası buzağı kolostrum veya süt emince, üçüncü dönem larva buzağının bağırsağına yerleşir ve gömlek değiştirerek erişkin solucana dönüşüp yumurtlamaya başlar. Yumurtalar dışkı ile dışarı atılır ve etrafa saçılmış olur (5-7,10-12).
Enfeksiyon buzağılarda genellikle subklinik seyreder. Ancak parazit yükünün fazla olduğu yoğun enfeksiyonlarda, karın ağrısı, ishal, yağlı ve pis kokulu dışkı, keskin ağız kokusu, bağırsaklarda tıkanma, burulma ve delinme, uzun süre devam etmesi durumunda sıklıkla 1-3 aylık buzağılarda, seyrek olarak altı aydan büyük sığırlarda kaşeksi ve ölümlere neden olarak önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır (5-9,12-14).
Türkiye genelinde sığır varlığı 2021 TUİK verilerine (15) göre, 17 milyon 850 bin 543’tür. Bu verilere göre, ekonomik temeli hayvancılığa dayalı ve sığır yetiştiriciliğinin yoğun yapıldığı illerden biri de Ağrı’dır. Ağrı ili Türkiye toplam sığır varlığının yaklaşık olarak %2,2’sine sahiptir. Diğer yandan Ağrı yatırım destek ofisinin verilerine (16) göre, Türkiye’nin kuzey doğu bölgesinin çayır ve mera alanının %36’lık kısmı Ağrı sınırları içerisinde olup, çayır ve mera alanları Türkiye ortalaması olan 18,7’nin yaklaşık 2,5 katıdır. Bu çalışma, sığır yetiştiriciliğinin ve mera hayvancılığının yaygın olduğu Ağrı yöresinde T. vitulorum’un sığırlardaki yaygınlığını araştırmak amacıyla yapılmıştır.
YÖNTEMLER
Çalışma için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu’ndan onay (tarih-karar no: 29/04/2021-2021/04-03) alındı. Mayıs-Eylül 2021 tarihleri arasında Ağrı merkez ile Diyadin, Doğubayazıt, Eleşkirt, Hamur, Patnos, Taşlıçay ve Tutak ilçelerinde yerleşim birimlerine gidilerek değişik yaş ve cinsiyette 0-6 aylık 200 adet buzağı ve bir (1) yaş üstü 200 sığır olmak üzere toplam 400 hayvan çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hayvanlar kışları ahırda yazları merada beslenen sürülerden seçildi. Seçilen her bir hayvanın rektumundan yaklaşık bir ceviz büyüklüğünde dışkı örneği alınarak dışkı kaplarına konuldu. Alınan örnekler Van Yüzüncü Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Araştırma Laboratuvarı’na ulaştırıldı. Dışkılar önce makroskobik olarak incelendi. Daha sonra örneklere doymuş çinko sülfat flotasyon yöntemi uygulanarak ıslak preparatlar hazırlandı. Preparatlar ışık mikroskobu altında 10 ve 40’lık objektiflerle incelendi.
İstatistiksel Analiz
İstatistiksel analiz için hayvanların yaş ve cinsiyet bilgileri kayıt altına alındı. Kategorik veriler arasındaki ilişki Z (t) oran testi kullanılarak belirlendi. Analizler Minitab (ver: 14) istatistik paket programı kullanılarak yapıldı.
BULGULAR
Makroskobik olarak incelenen dışkı numunelerinin hiçbirinde T. vitulorum erişkinine rastlanmadı. Dışkı örnekleri incelenen 0-6 aylık 200 buzağının 70’inde (%35), bir yaş üstü 200 sığırın 21’inde (%10,5) T. vitulorum yumurtası saptandı. Bir yaş üstü sığırlar ile buzağılar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,001).
T. vitulorum’un ilçelere göre yayılışı incelendiğinde en düşük oran Ağrı merkezde (%14), en yüksek oran ise Hamur ilçesinde (%32) görüldü. Ancak ilçelerdeki pozitiflik oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p=0,314). İlçelere göre T. vitulorum’un görülme sıklığı Tablo 1’de verilmiştir.
TARTIŞMA
T. vitulorum, buzağılarda verim kaybına ve yoğun invazyonlarda bazen ölüme, dolayısı ile ekonomik kayıplara neden olabilen bir nematod olup, sığırlarda beslenme şekli ve iklim kuşağına bağlı olarak çeşitli oranlarda görülebilir (17,18).
Dünya’nın birçok yerinde ve farklı iklim kuşağına sahip ülkelerde, dışkı bakısına göre sığırlarda T. vitulorum’un yayılışının %0,3-78,57 oranlarında olduğu bildirilmiştir (19-33). Türkiye’de yapılan çalışmalarda bu oran %0,3-28,96 olarak bildirilmiştir (17,34-47). Ağrı yöresinde ilk defa yapılan bu çalışmada ise sığırların %31’inde T. vitulorum yumurtası saptanmış olup, bu oran Türkiye’de yapılan çalışmalarda belirlenen oranlardan yüksektir. Ağrı yöresinde sığır popülasyonunun yoğun olması (15) ve ortak mera alanlarının yaygınlığı (16) sebebiyle aynı yerde otlayan hayvanlar arasında enfeksiyonun kolayca yayılabildiği kanaatindeyiz. Ayrıca meraya çıkarılan sığırlara gerektiği şekilde antihelmentik tedavilerinin yapılmaması da T. vitulorum yaygınlığını artırabileceği kanaatindeyiz.
Türkiye’de T. vitulorum kaynaklı enfeksiyon, ilk kez Yozgat’a bağlı Yerköy Devlet Üretme Çiftliği’nde altı aylıktan küçük buzağılarda meydana gelen ölümlerin ihbarı sonucu yapılan nekropsi ile üç buzağının bağırsağında bu askaritin varlığı bildirilmiştir (48,49). Yapılan çalışmalarda bu askaritin yetişkin sığırlara oranla, 0-6 aylık buzağılarda daha sık görüldüğü bildirilmiştir (17,34,35,37,39,40,44,46). Tarafımızdan yapılan bu çalışmada da yukarıda belirtilen çalışmaların sonuçlarına benzer şekilde T. vitulorum sıklığı bir yaş üstü sığırlara oranla 0-6 aylık buzağılarda daha yüksek bulundu. Altı aylıktan küçük buzağılarda yüksek bulunması sebebi ise gebeliğin son aşamalarında aktivite kazanan larvaların plasenta yoluyla prenatal enfeksiyona veya larvalar meme dokusunda inhibe olup, kolostrum ve süt yoluyla yavruları enfekte etme olasılığını akla getirmektedir. Enfektif larva içeren yumurtalar sığırlar tarafından ağız yolu ile alınınca bağırsağında açılan bu yumurtalardan açığa çıkan larvalar, gebe dişilerin doğumu ile birlikte harekete geçerek meme bezlerine göçtüğü ve ilk 18 günde en yüksek oranda görüldüğü, buzağının ağız sütünü emmesi ile buzağıya geçtiği bildirilmiştir (10,50).
SONUÇ
Ağrı yöresinde tarafımızdan yapılan bu çalışmada T. vitulorum’un prevalansı Türkiye’de yapılan çalışmalardan daha yüksek bulundu. Buzağılarda ileri derecede verim düşüklüğü ve bazen ölümlere yol açabilmesi nedeniyle bu askaritin tedavisi önemlidir. Bu nedenle yörede görev yapan veteriner hekimler tarafından bu parazitin yayılışı ile ilgili olarak hayvan sahiplerinin bilgilendirilmesi ve yörede daha geniş çaplı araştırmaların yapılması önerilmektedir.
*Bilgilendirme: Bu çalışma VII. INSAC International Congress on Health Sciences (ICHES-2021) Kongresi’nde özet olarak sunulmuştur.
*Etik