2019-2022 Yılları Arasında Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne Başvuran Hastalarda Bağırsak Protozoon Parazitlerinin Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 178-183
Eylül 2024

2019-2022 Yılları Arasında Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne Başvuran Hastalarda Bağırsak Protozoon Parazitlerinin Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi

Turkiye Parazitol Derg 2024;48(3):178-183
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 27.06.2024
Kabul Tarihi: 26.09.2024
Online Tarih: 07.10.2024
Yayın Tarihi: 07.10.2024
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZ

Amaç

Bu çalışmada, 2019-2022 yılları arasında Kafkas Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Tıbbi Parazitoloji Laboratuvarı’na çeşitli gastrointestinal şikayetlerle başvuran hastalardan alınan dışkı örneklerinde protozoon parazit prevalansının retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Yöntemler

Protozoon parazitlerin tespiti için dışkı örnekleri öncelikle Nativ-Lugol yöntemiyle incelenmiş, ardından formol etil asetat çöktürme yöntemi, Giemsa ve karbol fuksin boyama yöntemleri uygulanmıştır. Entamoeba histolytica, Cryptosporidium spp. ve Giardia intestinalis’in tanısında spesifik immünokromatografik kart testleri kullanılmıştır.

Bulgular

Ocak 2019 ile Aralık 2022 tarihleri arasındaki dört yıllık dönemde incelenen 2267 dışkı örneğinin %7,63’ünde bir veya birden fazla protozoon parazit tespit edilmiştir. Bu parazitler arasında %4,06 ile Entamoeba histolytica en yüksek oranda saptandı, diğer parazit türleri ise sırasıyla Blastocystis spp., %1,15 Entamoeba spp. ve Entamoeba coli %0,52 Giardia intestinalis %0,48, Endolimax nana %0,17 ve Entamoeba histolytica/dispar %0,08 oranında tespit edildi.

Sonuç

Bu çalışma, Kars bölgesinde bağırsak protozoan enfeksiyonlarının prevalansının azalmış olmasına rağmen, bu enfeksiyonların hala önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, hijyen ve sanitasyon koşullarının iyileştirilmesi, halk sağlığı eğitimlerinin artırılması ve erken tanı ve tedavi yöntemlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi savunmasız gruplara yönelik özel önlemler alınmasına ihtiyaç vardır.