Özgün Araştırma

Konnektif Doku Hastalıklarının Tanısında Antinükleer (ANA) ve Anti-Double Stranded DNA (Anti-dsDNA) Antikorlarının Önemi

  • Özlem YILMAZ
  • Meral KARAMAN
  • M. Cem ERGON
  • İ. Hakkı BAHAR
  • Nuran YULUĞ

Gönderim Tarihi: 27.01.2005 Kabul Tarihi: 05.10.2005 Turkiye Parazitol Derg 2005;29(4):287-290

Konnektif doku hastalıklarında (KDH) hücre zarı, hücre reseptörleri, plazma proteinleri, sitoplazmik ve nükleer yapılara karşı otoantikorlar gelişebilmektedir. Antinükleer antikor (ANA) ve anti-double stranded DNA (anti- dsDNA)’ya karşı antikorları araştıran farklı yöntemler KDH’ larının tanısında kullanılmaktadır. Bu çalışmada çeşitli konnektif doku hastalıklarında ANA ve anti-dsDNA antikorlarının varlığı ve birlikteliğini araştırmayı amaçladık. Bu amaçla çeşitli KDH ön tanılı 88 hasta serumunda ANA için HEp-2 hücre hattı (Zeus Scientific, Inc. USA) ve anti-dsDNA antikorları için ise Crithidia luciliae (BioSystems, Spain) substrat olarak kullanıldı ve immünfloresan (IFA) yöntemi uygulandı. Ayrıca, serumlar ANA Western Blot (WB) Immunoassay (ImmuBlot International Immuno – Diagnostics, , USA) ile ANA ve anti-dsDNA yönünden doğrulamaya alındı. ANA 84 (%96,5) hastada, anti-dsDNA yedi (%7,95) hastada olumlu bulundu. ANA IFA ile saptanan farklı floresan paternlerinin anti-dsDNA sonuçları ile uyumu da değerlendirildi. HEp-2 hücre hattında IFA ile anti-dsDNA olumlu bulunan serumların üçünde mikst patern, dördünde ise homojen patern saptandı. ANA ve anti-dsDNA olumlu yedi olguda ANA WB ile de dsDNA olumlu olarak bulundu ve ANA paternleri de değerlendirildi. IFA yöntemi ile elde edilen ANA ve dsDNA sonuçlarının WB test sonuçları ile uyumlu olduğu gözlendi. Sonuç olarak, ANA WB testi gerek dsDNA gerekse ANA paternlerini birarada değerlendirme olanağı sağladığından maliyet ve işgücü açısından KDH’nın tanısında kullanılmasının uygun olduğu kanısına varıldı.

Anahtar Kelimeler: Antinükleer antikorlar, anti-dsDNA, konnektif doku hastalıkları, HEp-2 hücre hattı, Crithidia luciliae, IFA, Western Blotting